Her hasta için kişiselleştirilmiş bir yaklaşım benimseyerek, eğitimli ve deneyimli ekibimizle özel ve etkili çözümler sunmayı amaçlıyoruz.
Dermatoloji Uzmanı
Her hasta için kişiselleştirilmiş bir yaklaşım benimseyerek, eğitimli ve deneyimli ekibimizle özel ve etkili çözümler sunmayı amaçlıyoruz.
Vizyonumuz, cilt sağlığı konusunda öncü bir merkez olmak ve hastalarımıza güvenilir, yenilikçi ve kişisel bir deneyim sunmaktır.
Misyonumuz, hastalarımıza en yüksek kalitede dermatolojik hizmetler sunmak ve cilt sağlığına dair bilinci artırmaktır. Her bireyin cildinin sağlıklı ve parlak olması için çaba gösteriyoruz.
Botoks mimik çizgilerinin azaltılmasında, diş sıkma problemlerinde, aşırı terleme problemlerinin tedavisinde kullanılan bir bakteri toksinidir. Mimiklere bağlı kırışıklıkların yoğun olarak görüldüğü göz çevresi, kaş arası ve alın bölgesi bunlar en sık uygulanan bölgelerdir. Bu bölgelerdeki çizgiler yerleşmeden botoks uygulamasına başlanırsa bu sayede yüzde kırışıklıklar belirgin hale gelmeden önlem alınmış olunur.
Yaşın ilerlemesiyle birlikte deri esnekliğini kaybeder, azalan kollajen ve elastin miktarı ile cilt matlaşır ve sarkmalar çizgiler yerleşmeye başlar. Mimik kaslarını çok kullanan kişilerde ve genetik olarak yatkın kişilerde, yaşın ilerlemesiyle kırışıklıklar daha hızlı kendini göstermeye başlayabilir. Mimik çizgileri, kremler ya da kozmetik malzemeleriyle kapatılmaya çalışılır. Ancak bu yöntemler botoks uygulaması kadar etkili değildir. Bazen alındaki çizgiler özgüvende düşüklüğe bile neden olabilir.
Genç yaşlarda kırışıklık henüz gözle görülür boyutlara ulaşmadığı için botoks uygulamasına sık ihtiyaç duyulmaz. Ancak otuzlu yaşlardan sonra kırışıklıklar gözle görülür bir hale gelmeye başlayacağı için düzenli botoks yapılması önerilir. Hatta bazen daha erken yaşlarda bile mimik çizgileri oturmaya başlamışsa botoks uygulaması önerilir. Çünkü botoks ile mevcut çizgiler yok olduğu gibi çıkmaya hazırlanan kırışıklıklar da engellenmiş olur. Cildin canlı ve daha genç bir görünüme kavuşmasını sağlar.
Botoks uygulama alanları
-Alın, kaş arası, göz çevresi ve burun sırtı bölgesi mimik çizgieri
-Masseter(diş sıkma) bölgesi
-El, ayak ve koltuk altı aşırı terleme şikayeti olan bölgeler
-Diş eti gülüşü(gummy smile)
Botoks kolay uygulanan hasta için minimal düzeyde ağrılı konforlu bir işlemdir. Uygulama alanlarına işlem öncesi lokal anestezik kremler uygulanarak ağrının minimal düzeyde olması sağlanmaktadır. Uygulamadan sonra hastalarımız günlük yaşamına hemen dönebilir. Sadece, uygulama sonrasında hafif şişlik ve kızarıklıklar oluşabilir. Bunlar da kısa sürede geçer. Botoks etkisini 48-72 saat sonra göstermeye başlar ve tam anlamıyla 10-15 gün sonra etkili olur. Hastalar bu sürenin sonunda kontrole çağırılır. Botoksun etki süresi kişiden kişiye değişebilmekle birlikte ortalama 4-6 arasında sürmektedir.
Güzel dudaklar yüz estetiğinin tamamlayıcısıdır. Yıllar içinde yaşlanmaya bağlı olarak dudaklar zamanla dolgunluğunu, sınırlarının belirginliğini ve nemli görüntüsünü kaybeder. Bazı kişilerde ise dudaklar yapısal olarak daha ince bir görünüme sahip olabilir. Dolgun ve sınırları belirgin olan dudaklar tüm yüz görüntüsüne katkıda bulunarak daha genç ve estetik bir görüntü elde edilmesini sağlar.
Dudakların hacimlendirilmesi, dudak kenarlarının belirginleştirilmesi, dudak-burun-çene altın oranının ve dudaklar arasındaki estetik oranın sağlanması amacıyla dudak dolgusu yapılmaktadır.
Dudak dolgusunu hangi durumlarda yapılır?
-Dudaklarda hacim kaybına bağlı incelme ve düzleşme varsa
-Dudakta yapısal olarak asimetri mevcutsa
-Dudaklar ince ve içe dönükse
-Dudak sınırları belirgin değil veya zamanla belirginliğini kaybetmişse
-Dudakların kenarlarında aşağı doğru sarkma ve üzgün ifade varsa
Dudak dolgusu işlemi öncesinde anestezik krem sürülerek veya lokal anestezik madde enjeksiyonu ile anestezi yapılır. Daha sonra antiseptik solüsyonlarla bölge temizlenir. İşlem iğnelerle veya ucu künt kanüllerle işlem yapılır.
Dolgu uygulaması yaklaşık olarak 30-45 dakika süren bir işlem olup, uygulama sonrasında hemen günlük yaşama dönülebilir.
Dudak dolgusu için hyalüronik asit içeren dolgular tercih edilir. Kalıcılık süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte yaklaşık 8-15 ay süre ile kalıcıdır.
Çenenin yüz şekli ile olan uyumu yüzün bütünsel güzelliğine büyük katkı sağlar. Yapısal olarak çenenin geride olması veya yıllar içinde yaşlanma sürecinde çene ucu ve çene hattındaki sarkmalar (Jawline) çenenin ideal formundan uzaklaşmasına ve yüzün estetik oranlarının değişmesine neden olur. Çene ucunun normalden daha geride olması burun ve yanakların daha önde görünmesine neden olur. Çene dolgusu ile tüm bu sorunlar düzeltilebilir.
Çene dolgusu hangi durumlarda uygulanır?
Çene ucu geriliği ve geniş görüntüsü varsa
Çene ucunda asimetri mevcutsa ve gamzeli görüntü varsa
Çene hattı (jawline) belirginliğini kaybetmişse
Çene hattında (jawline) sarkmalar mevcutsa
Çene dolgusu çene hattını belirginleştirerek daha genç ve çekici bir görünüm sağlar.
Çene ucuna yapılan dolgu enjeksiyonu ile kadınlarda daha oval erkeklerde daha geniş formu oluşturulur. Böylece yüze daha çekici bir ifade kazandırılır. Çene ucu geride olan kişilerde çene dolgusu ile yüzün profil görünümü düzeltilebilir.
Çene ucundaki derin gamze çeneye erkeksi bir görüntü verir. Kadınlar için bu önemli bir problemdir. Çene dolgusu ile bu görüntü tamamen düzeltilebilir. Çene dolgusunda en sık hyaluronik asit içeren dolgu ürünleri kullanılsa da; son yıllarda polikaprolakton ve kalsiyum hidroksiapatit içerikli dolgularda başarıyla kullanımaktadır.
Çene dolgusu yapılırken öncelikle ağrı hissinin azaltılması için anestezik krem sürülür veya iğne ile lokal anestezi yapılır. Daha sonra kanül adı verilen ucu sivri olmayan iğneler yardımıyla çenenin uygun olan bölgelerine dolgu enjeksiyonu yapılır. Böylece geride olan çene ucu ileriye taşınır. Sivri çene ucu daha oval hale getirilir. Çene hattının (jawline) belirginleştirilmesi sağlanır.
Çene dolgusu yaklaşık 15 dakika içinde tamamlanır. Çene dolgusu yapıldıktan hemen sonra günlük hayata dönülür.
Çene dolgusu için kullanılan dolgu maddesinin kalitesine ve tipine göre kalıcılık süresi değişir. Genel olarak 1.5-2 yıl kalıcılık süresi mevcuttur.
Göz çevresindeki çukurlar ve koyu halkalar bizi yorgun olduğumuzdan daha ileri yaşta gösterebilir. Göz çevresindeki halkalar ve morluklar göz altında bulunan yağ yastıkçıklarının volüm kaybetmesine ve yer değiştirmesine bağlı olarak ortaya çıkar. Dolgu uygulaması ile bu bölgedeki hacim kaybı yerine konulur. Bu sayede çukurlarında dolması ile yorgun ifadede ve morluklarda azalma olur. Böylece daha genç, sağlıklı ve yorgun görüntüden arınmış bir yüz ifadesi ortaya çıkar.
Göz altı dolgusu için akışkanlığı yüksek hyaluronik asit dolgular kullanılmalıdır. Hyalüronik asit vücudumuzda bulunan bir madde olduğu için güvenle uygulanabilir. Hyalüronik asit içeren dolgular laboratuvar ortamında hazırlandığı için sterildir. Alerjik reaksiyona yol açma ihtimali düşüktür.
Dolgu uygulaması yaklaşık olarak 20-30 dakika süren bir işlem olup, öncesinde lokal anestezik kremler uygulandığı için ağrı minimal düzeyde olur. Uygulama sonrasında hemen günlük hayata dönülebilir.
Göz altı ışık dolgusunda kanül adı verilen, sivri uçlu olmayan özel bir iğne kullanılır.
Göz altı dolgusu yaklaşık 1-1,5 yıl süreyle kalıcıdır.
Burun dolgusu burun şeklini ameliyat olmadan daha estetik hale getirmeyi amaçlayan bir uygulamadır. Ameliyat olmak istemeyen hastalar için kısa sürede uygulanması ve rahatlıkla kişinin günlük hayata dönmesi bir avantajdır. Burun dolgusu ile burun ucu kaldırılabilir, burun sırtındaki eğrilikler ve kemerli görüntü düzeltilebilir.
Burun dolgusu hangi durumlarda yapılır?
Burun dolgusunda en sık hyaluronik asit içeren dolgular kullanılır. Hyalüronik asit vücudumuzda bulunan bir madde olduğu için güvenle uygulanabilir. Hyalüronik asit içeren dolgular laboratuvar ortamında hazırlandığı için sterildir. Alerjik reaksiyona yol açma ihtimali düşüktür. Burun dolgusunda işlem öncesinde krem sürülerek veya anestezik madde enjeksiyonu ile anestezi yapılır. Sonra uygulama yapılacak bölge temizlenir. Daha sonra kapalı uçlu kanül kullanılarak veya iğne yardımıyla uygulama yapılır. Burun ucu kaldırılır ve burun sırtındaki eğrilikler düzeltilir.
Dolgu uygulaması yaklaşık olarak 15-20 dakika süren bir işlem olup, uygulama sonrasında günlük hayata dönülebilir. Burun dolgusunun kalıcılığı, kullanılan dolgu maddesinin özelliklerine ve bünyesel farklılıklara bağlı olarak değişir. Genellikle bu süre ortalama 1-1,5 yıldır. Bu süre sonunda dolgunun etkisi azalır ancak aynı dolgu uygulaması tekrarlanarak etki süresi uzatılabilir.
Şakak bölgesi yaşlanmanın ilk başladığı ve genellikle geç farkedilen yüz bölgelerinden biridir. Yaşlanma süreciyle bu bölgedeki doku kayıplarının ortaya çıkması şakaklarda çökmüş bir görüntüye neden olur. Kaşlarda ve göz çevresinde çökmeler görülmeye başlar.
Şakaklardaki çökme görüntüsünün düzeltilmesi yüze daha oval bir görüntü sağlar. Yanak ve alın geçişindeki boşluklar düzeltilerek yüzde genel bir toparlanma sağlanır. Üst göz kapaklarında ve kaşların dış kısmındaki sarkmalar düzeltilir. Bu sayede kaşlarda bir miktar kalkma görülür.
İşlem öncesi uygulama alanına lokal anestezik kremler uygulanarak işlemin minimal düzeyde ağrı ile olması sağlanır. İğne veya kanul yöntemi ile uygulama yapılır. Uygun alanlara yeterli hacim artışı sağlanıncaya kadar dolgu enjeksiyonu yapılır ve şakak çöküklüğü düzeltilmiş olur.
İşlem yaklaşık 15-20 dk sürer. Ödem, morluk çok nadiren gelişebilir ve kısa sürede düzelir. Uygulama sonrası hemen günlük hayata dönülebilir. Uygulanan dolgu maddesine ve bünyesel özelliklere bağlı olarak 1.5-2 yıl süreyle kalıcıdır.
Yanaklar yüzün genç ve dinamik görünmesinde önemli rol oynar. Yıllar içinde elmacık kemiklerinde küçülme ve yanak bölgesinde yağ yastıkçıklarının küçülmesi yer değiştirmesi ile yanaklarda çökmeler oluşur. Çökük yanaklar yüzün daha yaşlı ve üzgün görünmesine neden olur. Yanak dolgusu uygulamaları ile bu volüm kayıpları yerine konulur. Yüzün daha yukarı kalkması sağlanır. Daha net ve çekici yüz hatları oluşturulur.
İşlem öncesi uygulama alanlarına lokal anestezik krem sürülerek ağrının minimal düzeyde olması sağlanır. Kanul yada iğne yardımı ile işlem yapılır. İşlem yaklaşık 15-20 dakika içinde tamamlanır. Yanak dolgusu ortalama 1-2 yıl arasında kalıcıdır. Ancak yanak dolgusunun kalıcılık süresi kullanılan dolgunun özelliklerine ve bünyesel faktörlere bağlı olarak değişebilir.,
Saç mezoterapisi, hem kadınlar hem de erkeklerde saç dökülmesini engelleyen etkili tedavi yöntemlerinden biridir. Saç dökülme sorunu yaşayan insanların saç derisindeki gerekli vitamin, mineral ve besleyici ürünlerini sağlayarak, saç dökülmesini önler. Saç foliküllerini de canlandırırarak, uzun, güçlü, hacimli ve sağlıklı saçlara kavuşmanıza yardım eder. Mezoterapi yönteminde oldukça ince iğneler kullanılarak, saç derisinin 2-3 mm altına gerekli ürünler enjekte edilir.
Genetik yatkınlık, çevresel faktörler (stres, sigara, hava kirliliği, UV ışınları), hormonal bozukluklar, beslenme ve uyku düzensizlikleri, demir ve vitamin eksiklikleri saçlarda kırılma, dökülme, cansızlaşma ve seyrelmeye neden olur. Mezoterapi uygulamaları ile saç köklerinin kan dolaşımı artırılır, beslenmesi için gerekli olan vitamin, mineral ve aminoasitlerin saça ulaşması sağlanır. Hastanın problemine göre haftalık veya iki haftalık seanslar şeklinde 4-10 seans yapılır.
Güneş hasarı ve zamanla ciltteki kolajen kaybı birleşerek cildin mat, soluk ve yorgun görünmesine neden olur. Yüz mezoterapisi cildi yenileyen, besleyen, nemlendiren, cilt kırışıklığı ve cilt sarkmalarına etkili olan faydalı bir uygulamadır. Oldukça etkili bir anti-aging tedavidir. Ciltte kolajen sentezini uyarır; gençleşme, sıkılaşma ve parlaklık sağlar. Yüz mezoterapisi sonrası cilt daha taze ve parlak görünür. Cildin elastikiyeti artar ve cilt sarkması azalır. Kırışıklıklar hafifler. Cilt aydınlık bir görünüme kavuşur.
Yüz mezoterapisinde cildi yenileyen antioksidanlar, vitaminler, mineraller ve amino asitler, cildi nemlendiren hyaluronik asit içeren ürünler cilt altına küçük iğnelerle uygulanır. Bu faydalı maddelerin direkt cilde verilmesi ve cildin uyarılması cildin kolajen ve elastin üretimini artırır, ciltte nemlenme artar ve cilt yenilenir. Uygulama öncesi cilt temizlenir ve dezenfekte edilir. İşlemden yarım saat önce anestezik krem sürülebilir.
Yüz mezoterapisi 1-4 hafta aralıklarla 4-6 seans uygulanır. Yüz mezoterapisi sonuçları ikinci seanstan sonra ortaya çıkmaya başlar. Tedavi bittikten sonra cilt yenileme etkisi devam eder.
PRP, platelet rich plazma yani trombositden zengin plazma anlamına gelir. PRP hazırlanırken hastadan alınan kan örneği ayrıştırılıp zenginleştirilerek kişiye tekrar verilir ve cilt kusurlarının giderilmesi amaçlanır.
PRP yöntemi yara izleri, cilt lekeleri, cilt sarkmaları ve kırışıklıklara karşı etkili çözümler sunmakla birlikte saç dökülmesinde de etkili bir şekilde uygulanır. PRP, kişinin kendi kanındaki hücrelerle cildi yenileyecek hücrelerin üretilmesi esasına dayanır. Bu yeni hücreler ince iğnelerle yeniden cilde enjekte edilir.
PRP, estetik uygulamalar arasında güncel ve etkili bir yöntemdir. Her yaşta uygulanabilir. Saç dökülmesinin tedavisinde, akne ve akne izleri, yara izi ve çatlakların tedavisinde tek başına veya başka uygulamalar ile kombine olarak PRP uygulanabilir. Bunun dışında cildi yenilediği için kırışıklık ve sarkmaların tedavisinde de etkilidir. PRP uygulaması, etkili, güvenilir ve zararsız bir uygulama olmasıyla birlikte diğer estetik uygulamalara göre etkileri daha geç başlar.
PRP tedavisindeki asıl rol alan hücreler pıhtı hücreleri yani trombositlerdir. Pıhtı hücreleri, cildimizde yara ve hasarları onarmakla görevlidir. Hastadan alınan kan, çeşitli işlemlerle ayrıştırılır ve pıhtı hücreleri(trombosit) açısından zenginleştirilerek sorunlu bölgeye enjekte edilir.
PRP işlemi etkisini göstermeye başladığında hastalarımız, daha genç ve canlı bir cilt görünümüne kavuşur. Hasarlı enjekte edilen plazma(PRP) tamamen hastaya ait olduğu için uygulamanın riski yok denebilecek kadar azdır. Enjeksiyon sonrası uygulama yapılan bölgede hafif ödem ve morluklar oluşabilir. Morluk ve ödemler en fazla 2 – 3 gün içerisinde geriler. PRP işlemi, cildinin donuk görünmesinden ve renk eşitsizliklerinden rahatsız olan herkese yapılabilir.
PRP işlemi yaklaşık 30-40 dakika süren bir işlemdir. Önce hastadan kan örneği alınır ve özel tüplere konulur. Santrifüj cihazında ayrıştırılır ve trombositten zengin plazma elde edilir. Son aşamada ise elde edilen plazma yeniden hastanın ihtiyacı olan bölgeye enjekte edilir. Hasta işlemden sonra hemen günlük yaşamına dönebilir. Fakat uygulamanın etkili olması için düzenli aralıklarla en az 4-6 seans tekrar edilmesi gerekir.
İlerleyen yaşla birlikte yüzü asan bağlarda meydana gelen zayıflamalarla birlikte yağ yastıkçıklarında oluşan volüm kayıpları ile birlikte yüzde sarkmalar oluşur. Bu sarkmalar erken dönemde dolgularla düzeltilirken ilerleyen dönemlerde ip askı uygulamaları ile düzeltilebilir.
İp askı uygulaması ile neler hedeflenir?
-Yanak bölgesindeki sarkmalar düzeltilir.
-Burun kenarındaki oluklanmalar azaltılır.
-Dudak köşesindeki ve çene hattındaki sarkmalar düzeltilir.
İple yüz gerdirme işlemi bittiği anda hasta günlük hayatına geri dönebilir. Uygulamadan sonra sadece biraz ödem ya da şişlik görülebilir. Bu yan etkiler yaklaşık 2 – 4 gün içerisinde kaybolur.
İşlem sonrası nelere dikkat edilmeli?
Kısa sürede işlem yapılması ve işlem sonrası günlük hayata dönüşün hemen olması işlemin avantajlarıdır. Kullanılan ip materyaline göre işlem kalıcılığı 1-3 yıl arasında değişebilmektedir. İplerin etkisi geçse daha , ipler erirken ciltte biyostimülasyon etkisi ile yeniden kollajen üretimini arttırarak cildin daha kaliteli canlı ve parlak olmasını sağlar. İşlem lokal anestezik kremler ve enjeksiyon ile yapılan anestezik uygulamalar sayesinde minimal düzeyde ağrı ile yapılmaktadır.